Herkes Türkçenin kullanımı söz konusu olduğunda “Türkçemizi güzel kullanmalıyız” der fakat güzelin anlamını sorduğunuzda ortamda bir sessizlik olur. Sahi nedir bu “Güzel Türkçe” ? İşte ben de bu sorunun yanıtını ararken bulduğum kitapları sizin için derledim ve içeriklerinden şöyle bir bahsettim. Umarım sizler de benim gibi Türkçe konusunda ilginizi çekecek kitapları bulur ortamda oluşan sessizliğe bir son verirsiniz.
Bye Bye Türkçe- Prof. Dr. Oktay Sinanoğlu

Eğer siz de benim gibi Türkçenin İngilizce egemenliği altına girdiğinden ve yabancı kelimeler içinde ana dilimizi kaybettiğimizden korkuyorsanız hiç de yalnız değilsiniz! Oktay Sinanoğlu işte tam da bu yaraya parmak basan bir kitaba imzasını atmıştır. Bizlere durumun vahametini açıklarken çözüm yolları sunmaktan da geri kalmayan 26 yaşında Profesör unvanına kavuşan Sinanoğlu “Bye Bye Türkçe” ile bizlere Türkçeleştirilmiş bir “Nev York Rüyası” oluşturarak Türkçe’nin Amerika’ya hakim oluşu üzerinden ütopik bir ortamı gözler önüne sermektedir. Bu kitap ana dilin ülkeyi güçlü konuma ulaştırmasında ne kadar etkin olduğunun bir yansıması niteliğinde. Siz de kendinizi Sinanoğlu’yla birlikte “Her şahsiyetli ve sömürgeleşmemiş ülkenin dersleri kendi resmi dilinde olur. O halde Türkiye sömürge ülkesi midir?” sorusuna yanıt ararken bulacaksınız.
Türkçenin Tarihi Gelişmesi- Prof. Dr. Ahat Üstüner

Özellikle tarih meraklıların ilgisini çekeceğini düşündüğüm bu eser Türk dilinin kökenlerine ışık tutmakta. Türkçenin tarihi gelişimini akıcı ve sade bir üslupla yazmış olan Üstüner, Türk dilinin farklı dönem ve coğrafyalardaki durumunu somut bir şekilde gözler önüne sermektedir. Sadece dil yapısıyla sınırlı kalmayan yazar bizlere o dönemde lehçelerin de oluşmasını sağlayan siyasal unsurlara yer vermeyi ihmal etmemiştir. 15.y.y sonu yazarlarının harekete geçmesiyle birlikte oluşan yeni Türkçe akımından ve etkisinden de bahseden Üstüner, Türkçe’nin hiçbir zaman bilim ve sanat dili olarak yetersiz olmadığını kanıtlar nitelikte bir esere imza atmıştır.
Dil Üzerine- Prof. Dr. Necati Öner

Dili sözlük anlamından çıkarıp hayatımızdaki canlılığını göstermek isteyen yazar bu eserinde bir dilin sadece günlük harici bir kullanımı olmadığında nasıl ilkelleştiğinden ve Türkçenin bilim dili olmaması için tek engelin kendimiz olduğundan dem vuruyor. Türkçe hakkındaki yazılarından derlenen bu kitapta Türkçeyle ilgili her konuda örneklerle desteklenmiş bir yazı bulmanız mümkün. Öner, ayrıca dil modasının giyim modasıyla yarıştığını ve bu akıma katılmanın ülkeye ve genç nesillere verdiği zararlara da değinmekte. Son olarak şunu da eklemem gerektiğini düşünüyorum. Öner’in önsözde belirttiği üzere yazılar arasında bulunan benzerliklerin ve hatta örneklerin zaman zaman aynı olduğu bir gerçek fakat bu durum kitaba bir sıkıcılık katmaktan ziyade konuyu özümsemenizi kolaylaştırıyor diyebilirim.
Sözcük Hikayeleri- Prof. Dr. Hatice Şirin

Zaman zaman “Yahu ne değişik kelime böyle acaba nasıl türedi?” dediğiniz oluyor mu? Eğer oluyorsa işte tam sizlik bir kitapla karşınızdayım. Etimoloji severler için başucu kitabı niteliğinde olan Sözcük Hikâyeleri bizlere özellikle günlük hayatımızda sıkça kullandığımız kelimelerin nerelerden geldiğini göstererek kim zaman güldürüp kimi zaman şaşırtıyor. Alt notalarda bilimselliği iliklerinize kadar hissettiğiniz bu eserde öğrendikleriniz ufkunuzu açarken genel kültürünüzde fark yaratacak. Bu kitabı okuduktan sonra eminim ki siz de benim gibi kendinizi her cümlede kelime kökenlerini düşünürken bulacaksınız!